Kasım 21, 2008

20 Kasim 2008, gecikmis bir "Terra Madre, Ascilar Gunu" kutlamasi

Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 014 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 010
Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 009 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 011 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 025 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 003 100_4626 IMGP9313 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 034
IMGP9332 IMGP9321 IMGP9333 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 032 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 042 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 028 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 033
Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 029 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 015 Terra Madre Aşçilar Geces,. 20.11.2008 024 IMGP9330 100_4658
IMGP9294 IMGP9320

sevgili dostlarim,

ne guzel bir geceydi, dun gece!

nicelerine vesile bir baslangic olsun, diliyorum.

dun, neredeyse 30 kisiydik.
30'umuzun birlikte pisirdigi, birlikte yedigi bir gecede kucuk bir
baslangic yaptik:

Gokcen bey, hikayelerin kaynagi, unuttugumuz receteleri kollayan, her
cumlesi bin bir detay yemekle orulu usta Gokcen bey, tuttu hepimizin
elinden, teker teker gul baklavasi yaptirdi; sakizli muhallebiyle
sakiz muhallebisinin farkini kazan basinda birer birer karistirtirken
sutu bize, belletti. pasa mezesinden saksagan beynine bin hikaye, bir
tarif dinledik dilinden.
Aysun hanim bize cig sut getirdi. yogurt yapmak icin kullanilan
mayaya kultur denmesinden yola cikarak bir dostu: yogurt
imalatcisinin, endustriyel yogurt mayalarinin hakimiyeti karsisinda,
"kulturumuzu kaybediyoruz" deyisini huzunle iletti.
Mete bey'i yanima alip, onun geceye getirdigi sarabin baglarinin
hikayesini anlattim. Cumhuriyetin ilk nesil ziraat muhendislerinin
tecrubeleri konu oldu aramizda. Lutfi Deveci'den Rifat Minare'den
artik adini kimsenin hatirlayamadigi ama 1936'da devlet bursuyla
yollanan, donusunde Alicante ve Carignan uzumlerini getiren, bugun
ictigimiz sarabin baglarini 60 yil once kuran beyefendiye...
konustukca, unuttugumuz bir baska sayfayi hatirladik tarihimizden.
isaretin ucunu tutan Berin hanim Adapazari'da artik kalmamis patates
turlerinin mevzuunu acti,
Aylin hanim Oxford sempozyumunda sunulmus bir calismadan bahsetti ve
onumuzdeki gunlerde Istanbul'da verilecek bir yemegin temasinin
tumuyle patates olusundan...
oradan Filiz hanim aldi sazi ve "surdurulebilir yasam festivali"nde
gosterilecek bir film uzerinden, bize, Adapazari'nda pek cok patates
cesidini kaybeden bizlere, Peru'yu anlatti. oradaki insanlarin
patateslerini kaybetmemek icin turleri birbirleryle paylasmalarinin
hikayesini anlatti.
Esra hanim anneannesinin yaptigi comlek peynirini tattirdi,
Ayfer hanim pirasa salatasini,
Gizem hanim etsiz cig koftesini...
gecenin gobeginde Pelin hanimin karanfilli dondurmasini kardik, ayva
tatlisinin ustune;
Tangor bey mutfagimi alevlere bogarak "flambe"ledi cigeri, rakiyla;
Meryem hanim cok guzel bir hamsi kusu kizartti ayni ocakta.
firin surekli doluydu.
Hande hanimin ayvali "clafouti"sinin ardindan
benim eksi maya ekmeklerim,
onlari takiben Selin hanimin balkabakli gul borekleri
ve nihayetinde Gokcen bey'in gul baklavasi ciktilar teker teker.
Filiz hanim ispanaklariyla keyif yapti, gonlune gore lezzetlendirdi,
arada sorarak "eklesem mi?" diye. tam ruhuna gore pisirdi,
kanaatimce: hep birlikte.
topuklu giymisligini pek begendigimiz Olcay hanim bir supriz
misafirle geldi gecemize, Berin hanimla beraber bol bol cekistirdik
kendisini "oyleydi, degildi" diye :) elleri, onca uzun saat calismaya
ragmen, hic bos durmamis, kucagi cins cins sos/mezelerle dolu geldi.
"chutney"sini en cok begendik.
Coskun bey grafik alt yapimizin temelini,
Betul hanim uzerinde birlestigimiz manifestonun tercumesini
getirdiler geceye.
Mihriban hanim nohutle firik bulguru yapti bizlere,
Ozge hanim da zeytinyagli havuc.
ben ekleyip durdum, lezzetlere "havuca acaba kara kimyon konamaz mi?"
ya da Gokcen beyin baklavasinin yanina "cok taze beyaz peynir soyle
krema kivaminda, cirpilsa kaymakla yakismaz mi" diye. kimse
"sacmalama" demedi :) herkes keyifle ekledi dediklerimin ustune.
mutfak ve yemek birlestirdi fikirlerimizi.
Aylin hanim ve Ozge hanim kafalarini egip, duvarin onunde, gomulduler
henuz tum detaylarina hic birimizin tam vakif olmadigi, ancak
hepimizin eline alip okumak icin sabirsizlandigi bir kitaba.
Can bey muazzam bir hizla onlarcamizin endisesizce urettigi bulasigi
eritirken, basit bir ev tipinin tahammulunu zorlamis olacagiz:
evyemiz tikandi,
apartmanin can simidi Asalettin bey yetisti imdadimiza.
Meryem hanim ve Coskun bey devraldilar bir ara bu bulasigi,
en son da Ayfer hanim.
onceki gun topladigimiz mantarlara hic firsat gelmedi!
gecenin sonunda herkes cig sutleriyle beraber biraz da sigir dili
mantar aldi, evine giderken.
siyah trompetleriyse ben tuttum, kurutup dagitmak uzere, herkese. soz!
Tangor bey'in yasgununu kutladik, geceyarisini gectiginde saatler,
iyi yaslar, iyi sanslar diledik.

dun gece bir mutfakta otuzumuz yemek yaptik.
sonra o mutfagi birlikte topladik.

tum bu yeme icme isleri arasinda pek cok farkli usul sergiledik
yemegimiz ve sunumumuzla, ama, tasamiz ayni, onu kavradik yine,
yeniden: biri aldi, digeri biraktiginda sazi. lafin sonu yoktu, dun.
ahbapligimiz keyif vericiydi.
GDO'ya hayir! platformu ile Slow Food Tr'yi yakinlastirdik bir davet
uzerinden.
bir dergide cikan roportaj uzerindense burulduk, cidden ve bilemedik
ne yapmak gerek.

herkesi zorla yuksege cikarttigim halde, konusurken/sunarken, kimse
kirmadi beni :)
o kadar keyifliydik, bence.

gece cok guzel gecti.
daha nicelerine vesile olsun, dilerim.
adil, temiz ve iyi uzerine guzel bir denemeydi.

oncelikle Filiz hanima tesekkur etmek istiyorum, heyecani icin.
sonra Ayfer hanima, can yoldasi dostlugundan dolayi.
ikisi olmadan ben cesaret edemezdim :)
bir de kizim, elbette, Refika'm..

ve elbette, teker teker herbirinize cok tesekkur ederim, dun gece icin.

sevgili Aylin hanim, Aysun hanim, Berin hanim, Betul hanim, Coskun
bey, Esra hanim, Gizem hanim, Gokcen bey, Hande hanim, Meryem hanim,
Mete bey, Olcay hanim,Ozge hanim, Pelin hanim, Selin hanim, Can bey,
Tangor bey..

iyi ki varsiniz!

D.

1 yorum:

plankton dedi ki...

defne,

firininiz can yakiyor, ve elbette mutfak. gule gule oturun, mayasi guzel mutfak anilari biriktirin.

e.