Kasım 14, 2008

Claudia Roden, Istanbul'daydi..



sevgili dostlarim,

Claudia Roden'in katildigi panelin ardindan, dun de, aksam onuruna
bir yemek tertip ettik. cogul konusuyorum, cunku, fikir benden de
cikmis olsa British Council'in destegi ile gerceklesti bu yemek.
kimler katilmadi ki, yemek camiasindan olup: Nevin Halici, Gokcen
Adar, Artun Unsal, Ali Esat Goksel, Aylin Tan, Ayfer Unsal, Dilara
Erbay, Ferda Erdinc, Tangor Tan, Ebru Yalman, Zeyno Gurses, Nihan
Aras...


Dilara soylendi durdu, bende yapsaydik bir yemek diye. yapariz, elbette.
Gokcen bey bir tarif uzerine bir tarif daha verdi ve haftaya persembe
ascilar gununde yapabilecegi yemekleri siraladi. umuyorum o gun
mutfakta beraber olacagiz.
Aylin, SF Tr'nin performansindan ne kadar mutsuz oldugunu anlatti.
konustuk az. "kilic kusananindir" dedim durdum, yani, hadi, biz
yapalim. ne varsa aklimizda, anlaminda. bu sabah itibariyla Aylin de
fsd google grubunun bir parcasi. lutfen selamlayin.
Nevin hanim her zamanki zerafetiyle kitaplarini getirmis, herbirimize
imzalayip. Claudia'nin yanina oturtmustum, masada. cagirip "ben
onunla hep konusuyorum" dedi, "baskalarini oturt buraya."
siyah giymesine alisik olmadigimiz Ferda bir onceki gun, paneldeki
saskinliktan dogan baskiya bir cevap: sakince bir yesil giymisti.
taniyanlar bilecek Ferda'nin morlari olur, cesur yesilleri olur...
siyah en son renktir. ama bu ara boyleymis. sadece bizi hayal
kirikligina ugratmamak icin ama ve soluk da olsa bir yesili vardi
uzerinde.
Ayfer hanim ve Artun abi'nin esliginde bir daldan bir baskasina her
koseye dokunduk, yetmedi babama bile kadeh kaldirdik. Sahrap Soysal'i
cekistirdik, masa boyunca. Engin Akin'i ve Musa usta'yi da kattik
konusmalarimiza.
Ali Esat her zamanki beyefendi uslubunu dun gece de sergiledi.
Resit'in en yeni saraplarini tattik, bir Malbec, kirmizi ve bir
beyaz: vino blanc.
Konyali Lokantalari'nin Halkla Iliskiler'inden sorumlu Perihan da
bizimleydi, onlarin mutfaginin eskiden executive'i simdinin danismani
Aydin usta da. benim mantar ogrenme sevdam konusuldu. Gokcen bey
iltifat etti, bes yil once yedigimiz bir yemegi hatirladi (ilk fikir
sahibi damaklar yemegimiz) ben Claudia'yla dun gece neredeyse hic
konusamadim. evsahipligini paylasmanin gururuyla herkesi hos tutmak
daha oncelikliydi ve bir koseden digerine masalari dolastim. ama bir
gece once, panelin ardindan Mikla'daki masada yanina oturmuslugumun
ve bas basa konusabilmisligin huzuruyla, emin olabilirsiniz. yoksa
tam karsisinda oturan Aylin'in butun gece Claudia ile neler konustu,
merak etmiyor degilim! (Aylin, duy beni!)
bir diger masada da Tangor ve Dilara vardi ve BC'dan Ceren'le sohbet
ettiler, uzun uzun.

guzeldi.

sonunda Ruth'u cekistirdim (British Council'in patronu, Claudia'nin
Istanbul'a gelisinin mimari) hadi, diye. onun kizi da yerde, benimki
de kanepede uyumak uzerelerken. saat coktan geceyarisini gecmisti,
herkes sarilip ayrildi.

umuyorum Claudia'yi bahane edip bir araya gelen bu ekibi yeniden ve
yeni, yepyeni yuzlerle bir araya getirecek pek cok yemege vesile bir
baslangis olsun, diyorum ve merak edenleri icin menu'nun bir pdf
kopyasini ilistiriyorum.

sevgiler,
D.

Hiç yorum yok: