Ekim 29, 2010

dostlarım,

biz, 87 yıl önce bugün, fevkalade zor koşullarda kazanılmış bir Kurtuluş Savaşı'nın ardından, özgürlüğümüzü kazandık ve kendi geleceğimizi tayin hakkını elde ettik. Cumhuriyet'i yönetim biçimimiz olarak seçtiğimiz 29 Ekim 1923 tarihi, aslen, kendi geleceğini tayin hakkını kullanmanın pek gururlu tarihidir.

29 Ekim'in en önemli bayramımız olması, bu yüzdendir.

derim ki bugün, kapılarımızı, pencerelerimizi, sosyal ağlarda profilimizi bayraklarla donatırken bir de dönüp buzdolabımıza, evimize, topraklarımıza ve gazetelerin sayfalarına bakalım: doğal yaşamın, suyun, zeytinin enerji ve maden şirketlerine devredildiği, süt tozundan ete gıdamızı ithal ettiğimiz bugün.. sahiden geleceğimizi tayin hakkı bizim mi, hala?

geleceğimizi tayin hakkına hala sahip miyiz, düşünelim.

Cumhuriyet Bayramı bir bayrak asma ya da fırsat bu fırsat tatile gitme günü değil, fevkalade zor koşullar altında kazanılmış bir özgürlüğü muhafaza edip edemediğimizi düşünme günüdür.

hakkını verelim, dilerim.

hürmetlerimle,
D.

5 yorum:

nalan dedi ki...

izninle yazını alıyorum. link vererk tabi.
sevgiler.

Defne Koryurek dedi ki...

elbette! eti sizin, kemiği benim Nalan!

D.

Selhan dedi ki...

Defne Hanim,

Ne kadar guzel dile getirdiniz benim de icimden gecenleri... Herseyi dis gorunuse bagliyoruz maalesef... Izin verirseniz yaziniz paylasmak isterim,

Sevgiler,
Selhan Sahin

Defne Koryurek dedi ki...

rica ederim Selhan, Nalan'a da dediğim gibi "eti sizin, kemiği benim" sayın lütfen :)

D.

Basak dedi ki...

çok haklısınız ve tamamen katılıyorum. katılım sadece sözle de olmasın diye çaba sarfediyorum, blogunuzu yeni öğrendim, takip edip daha neler yapılabilir öğreneceğim.