Eylül 25, 2010

sevgili dostlarım,

İstanbullu kıyı balıkçılarımızın her biri, bugünden itibaren
- Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayın Daire Bşk. Recep TEZGEL
(yayin.baskan@tarim.gov.tr)
- Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Nihat PAKDİL
(nihat.pakdil@tarim.gov.tr)
- Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Doç.Dr.Muzaffer AYDEMİR
(maydemir@kkgm.gov.tr)
- Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr Durali KOÇAK
(duralik@kkgm.gov.tr)
- Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü Su Ürünleri Hizmetleri Daire Başkanı Vahdettin KÜRÜM
(vahdettink@kkgm.gov.tr)
dikkatine birer mektup yollayacaklar.
bu mektupta Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın son dönemde "balıkçılığın anayasası" saydığımız sirkülerde yaptığı ve balıkçımızın son derece hatalı adımlar olarak değerlendirdiği değişikliklerin nedenlerini sorgulanıyor ve akabinde de İstanbul Boğazı'nın gırgır avcılığına kesin suretle kapatılması gerektiği ifade ediliyor.
aynı metni balıkçı dilinden biz tüketicinin diline uygulamak hiç de zor değil. üretici ve tüketici diye vasat bir kategorizasyona sokamayacağımız duruşumuz ve ortak tasalarımızla nihayetinde biz de, onlarla aynı yolda, aynı doğayla başbaşa, aynı yarının hayalini lüferde bayrak kılmış İstanbullular'ız!
dolayısıyla aşağıda ilginize sunuyorum.
lütfen okuyun ve yukarıda listelediğim adreslerin hepsine ya da tercih ettiğiniz bir ikisine siz de yollayın.
hadi!
:))
zira ortak kaynaklarımızın kontrolunu ve korumasını yeniden biz: bu kaynakların asıl sahipleri ve çocuklarımıza karşı sorumluları olarak devralmak zorundayız.

dediğim gibi: hadi!
D.

Sayın Yetkili!

Bizler Türkiye balıkçılık sektörünün büyük çoğunluğu olan geleneksel kıyı balıkçılarıyla kader birliği yapmış İstanbullular'ız.

Geçen yıllarda Marmara'daki balık varlığını ve avcılığını ciddi boyutlarda ve olumsuz etkileyen, balıkçıların kaykay-salya-lez olarak adlandırdıkları müsilajın giderilme imkanlarını belirlemek amacıyla, Bakanlık yerli ve yabancı bilim adamlarından oluşturulan bir heyet toplamış ve bu heyet de bir rapor hazırlanmıştı.

Yerli ve yabancı bilimadamlarınca yapılan bu araştırmalar neticesinde, Marmara'yı etkileyen salya (kaykay-lez) adı verilen müsilajın giderilebilmesi için, Marmara'ya balık geçişinin engellenmemesi şiddetle tavsiye edilmekteydi.

Oysa avlanma sezonu başlama tahrihinden önce 21/8/2008 tarihli ve 26974 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’in, “çevirme ağlarına ilişkin yasaklar” başlıklı 12'nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan "trafik ayırım düzeni" ibaresi, "trafik ayırım şeridi" olarak; "Paşabahçe Feneri (41° 06’ 57" N - 29° 05’ 23" E)" ibaresi, "Çubuklu Kozaltı Burnu (41°06,599’ N - 29°04,973’ E)" olarak değiştirildi!

Bu durumda öğrenmek istediğimiz:

1- İstanbul Boğazı gırgır avcılığına aslen kapalı iken ve yukarıda anılan bilim adamı raporları da önümüzde durmaktayken, niçin ve hangi "daha güçlü gerekçe"yle Çubuklu önlerine kadar uzanan alan gırgır avcılığına açılmıştır?

2- Madem bilim adamlarının vardıkları sonuçlar ve tavsiyeler değerlendirilmeyecek, tebliğde yapılan değişikliklerde kaale dahi alınmayacak ve hatta tam tersi uygulamalara gidilecekti.. sormak ve öğrenmek isteriz, bu raporun hazırlanmasına devlet kesesinden ayrılan bütçe neydi?

3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, yukarıda adı anılan ve bugüne kadar değerlendirilmediyse de, bundan sonra değerlendirilmesi yerinde olacak bu bilimsel raporların çerçevesinde değişiklikler yapılması düşünülmekte midir?  

Bir İstanbullu olarak, gırgır avcılığına açılan Boğaz'ın balık varlığının devamlılığı için sakıncalı olabileceği kanaatiyle, bu yanlış uygulamadan en kısa zamanda dönülmesini ve sözkonusu rapor doğrultusunda Boğaz'ın gırgır avcılığına tamamen kapatılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Hiç yorum yok: