Ağustos 13, 2009

Bir önceki hafta Efes Pilsen'in 444 3337 numaralı tüketici danışma hattını aradım ve karşıma çıkan müşteri temsilcisine sordum: "biranızın içinde glikoz şurubu var, acaba bu glikoz şurubu neden yapılıyor?" diye. Vardı, yoktu, mısır mıdır, değil midir diye uzun süren bir mücadeleden sonra müşteri temsilcisinin biranın içinde ne olduğunu bilmediğini anlayıp, sormaktan vazgeçen taraf ben oldum. Sorumu yazılı sorarak daha net bir cevap alırım belki dedim. Meğer Efes Pilsen tüketici sorularına yazılı cevap vermiyormuş! Her ne kadar bu durumu daha da güven sarsıcı bulduysam da, öğrendim ve telefonu kapattım.

Bunu üzerine geçen hafta 174 Alo Gıda hattını aradım ve Efes Pilsen'in içeriğindeki glikoz şurubunun ne kullanılarak imal edildiğini bilmek istediğimi bildirdim. Son derece mahrem olduğuna inandığım vatandaşlık numarama kadar istediler (sonucu okumak için siteye girişte, şifre niyetine kullanıyormuşum.)

Aşağıda çabalarımın karşılığını göreceksiniz!








Boşluk!

Olsun. Biz tekrar tekrar bilgi talep edeceğiz. Siz de edin. Sorun. Verilen cevapla yetinmeyin. Araştırın. Güç bela kazandığınız her kuruşu sizden söküp almaya çalışan bu tüketmeye odaklı bu sistemin içerisinde, hak etmeyene tek kuruş kaptırmayın.

Hak kimseye verilmez, hatırlatırım. Alınır. Hem de söke söke. Tüketici hakkı da, öyle...

-Defne KORYÜREK

3 yorum:

nalan dedi ki...

şu anda körfezde küçük denebilecek bir gemi 3500 ton mısır tahliye ediyor. bandırma'da düzenli olarak daha büyük tonajlı gemiler habire mısır tahliye etmekte. bu kadar ithal edilen mısırı tavuklara mı yediriyorlar :)
yoksa o tavuklar aslında biz miyiz ?

Defne Koryurek dedi ki...

ZMO baskani Gokhan Gunaydin soyleyip duruyor, su kadar uretiyoruz, bu kadar tuketiyoruz diye...

bize dusen sorumluluk "sorgulamak"

ihmal etmeyelim sevgili Nalan. is edinin, lutfen ve "endise etmeden" "suclamadan" once "sorun" bakalim, nereden geliyormus o misirlar ve kim icinmis :))

haberlerinizi bekliyoruz, burada.

sevgiler,
D.

simon t. dedi ki...

aşağıdaki yorumlarda "bizde ne kullandığının farkında olan üretici bulmak zor" derken kastettiğim tam da buydu. her şirkette bu bilgilere sahip olan çok az sayıda kişi ile tüketici ile alakadar olan kişiler o kadar uzak ki birbirine. bu uzaklık da şirketlerin hiç umurunda değil.

ben bilgi edinme hakkını kullanıp sağlık bakanlığından tüm bir liste istemeyi düşünüyorum. bir sonuç vermeyeceğini biliyorum, ama olsun.