Kasım 02, 2006

Toprak Ana, devam

Terra Madre/Toprak Ana (III)
Defne KORYUREK

Slow Food'un davetlisi giden diger ekip arkadaslarimizi saymadim: Ilhan Koculu, 100 yillik gun be gun tutulmus kayitlari ile daim mandira sahibi, Kars gravyeri ureticisi; Haydar Alagoz, Igdir'dan cifci, topraginin 400 yillik gecmisi ile sahibi ve bugunun kayisi ureticisi; Esra Boyacioglu ve babasi, Tire'li tulum peyniri ureticileri; Musa Dagdeviren ve hanimi, hepimizin gururla ziyaret ettigimiz, lezzetle agirlandigimiz, gonlumuzu gozumuzu damagimizi hos kilan Ciya Sofrasi ve Kebapcisi'nin ascibasisi ve idarecileri... Orada bizi karsilayan Tangor'u unutmamak gerek. Kisaca tanistigimiz Leyla hanim ve Amerika'da yasayan ve ascilik yapan Burak bey'i de ekleyelim. Ama aylarca yazistigimiz Simone ve Severin'le hic karsilasmadik bile. Evet cok kalabalikti. Kalabalik kadar, planlama hatalarinin neticesinde de olusan bir bosluk ve belirsizlikle karsilandik Torino'da. Bizi karsilamak ve yonlendirmekle yukumlu gonullulerin Ingilizce konusmalari bile, ciddi miktarda hafifletebilirdi kargasanin yukunu. Ya da Istanbul-Munih, Munih-Torino ve ayni ucakta birlikte seyahat eden Turk ekibine (ve Irlanda, ve Uganda...) bir karsilayan ve izahat veren ekip lideri gibi gonulluler tahsis edilseydi... Onun yerine havaalanina inen onlarca ucagi karsilayan ve 6-7 otobus dolusu delegeyi, ya hic bilmedikleri ya da guvenmedikleri icin bildikleri kadar bili Ingilizce'ye, ancak ellerindeki tabelalar yardimiyla yonlendiren onlarca gonullu vardi. Kor topal otobuslere yerlestirildik, fuar alanina sekiz tur attiktan sonra girebildik ve bavullari birakmamiz gerektigini uzun bir didismeden sonra kavradigimiz cadirlarin onunde indirildik.
Komunikasyon, cok onemli. Basit izahat. Sirasi tarif edilmis bir program..
Eminim bir sonraki organizasyona cok daha iyi olacaktir Terra Madre, bu arada. Yanlis anlasilmak istemiyorum. Tecrubelerimizi o gunun ciplakliginda aktarabilmek adina kaosun altini bu kadar siddetli ciziyorum. Yoksa Terra Madre fikri, Slow Food'dan kaynaklanan devamliligi ve birlestirici tecrubeleri sebebiyle esi benzeri olmayan bir organizasyon. Ve henuz 2 yasinda! Rakamlarla tarif edecek olsam belki daha da iyi hissedersiniz. 6000 delegeyi ucurup, konaklatip, yedirip icirmenin bedeli 7 milyon euro. Bizler icin kosturan ve Ingilizce bilmedikleri icin soylenip durdugum gonulluler tumuyle bila ucret calisan, sehirlerinden Torino'ya gelislerini bile ceplerinden odeyen insanlar. Ve 20 yillik Slow Food, Terra Madre sayesinde dunyanin dort bucagindan zanaatkarlari, ureticileri ve topluluklari bir masanin etrafinda toplamayi basardi. Kesinlikle..
Bugun bulustuk yeniden Ilhan bey ve Haydar bey'lerle. Bizi Dukkan'da ziyarete geldiler. Slow Food, GMO ve memleket meselelerini konustuk, uretici gozuyle. Biraz da Terra Madre tecrubelerimizi... Herkes ilk gun bir mutsuz olmus. Benzer ve farkli bicimlerde kaosdan nasibini almis, herkes. Ogrendik.
Photo 33 Photo 25
Ogrendik diyorum, cunku bavul cadirindan fuar alanina giderken hissettigimiz "neler oluyor" panigi, fuar alaninda, Turkiye masasi, Ingilizce ya da Turkce konusmayanlarca idare edilen noktada elimize tutusturulan kalin bir dosya ve icerisindeki kitapciklarin bir hafta onceden calisilmasinin gerekliligi ve acilis seramonisinin coktan baslamisligi, bir seyleri kacirmaya basladigimiz, coktan geciktigimiz hissi.... Emre de, ben de karsilastigimiz bu kaosa reaksiyon birer ayrik otuna donustuk orada. Ikimiz de "hizli" insanlariz. Hemen yapalim. Hemen gidelim. Hemen konusalim... Duz ifadeyle: evimizi birakip yola cikmisiz. Isimizi birakip gelmisiz. Ne yapacagimizin gercekci bir duzeni sunulmamis. Etle ilgimizi bildirmistik, Slow Food'a. Oturumlar listesine baktik tek, bir tek oturum var, o da ertesi gun sabah 10'da. Bizi bir panik kapladi! "Vakit kaybetmemeliyim." "Derhal bakalim baska neler var!" Haliyle ekipten koptuk. Yalniz olmanin hizi baskadir, malum. Kendi ruzgarimizda savrulmak uzere farkli bir kes'fe ciktik. Salon del Gusto'ya...

Cok sikayet ettim, ama soz, bitti artik. Yarindan itibaren tattiklarimizi, ogrendiklerimizi anlatmaya basliyorum...

Hiç yorum yok: