Temmuz 24, 2010

İstanbul, ona sahip çıkanındır!

İstanbul S.O.S. Eylemi

UNESCO Dünya Miras Komitesi 2010 Taslak Kararı'nda, İstanbul'da bulunan  Dünya Miras Alanları'nın uluslararası koruma standartlarına uygun olarak korunmadığı , Haliç metro inşaatının , 5366 sayılı yenileme yasasınınin ve İstanbul Boğazı karayolu tüp geçiş projesinin bu standartları ihlal ettiğini belirtilerek, İstanbul'un Tehlikede Olan Dünya Miras Listesi'ne alabileceğini bildirmesi sivil bir hareketi tetikledi.

Çok sayıda akademisyen, sivil toplum kuruluşları, odalar, uzmanlar ve bireylerden oluşan İstanbul S.O.S girişimi adlı grup , "Istanbul alarm veriyor . Kentine sahip çık!” sloganıyla yola çıktı. Grup, bugüne kadar yaşanan süreçle ilgili farkındalık yaratma amacıyla bir imza kampanyası başlattı ve bilgilendirme toplantıları düzenledi.

24 Temmuz 2010 Cumartesi günü ise saat 18.00 de Beyoğlu-Galatasaray Meydanı'nda bir eylem düzenlenecek. İstanbul’un tarihi mirasının tehlikede olduğunu ve korunma koşulları ile UNESCO kriterlerinin sağlanması gerektiğini savunan katılımcılar bedenleriyle uluslararası imdat çağrısı kodu olan S.O.S harflerini yazacaklar.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Degerli İstanbul severler,

uzunca bir süre kentden ayrı kalmış olmanın verdiği özlem ve 'yabancı' bakısla güzel İstanbul'umuz sıkça gözüme ve gönlümü batıyor.

hafta sonu 15 yıl aradan sonra Kilyos gezimizde, Sarıyer'e 3 saatde araç konvoyuyla ulaştık. Sarıyer in yamaşlarından denize dogru inerken neredeyse tüm binaları enine boyuna inceleme şansım oldu. Kot farkının 10 metrelerde oldugu bir sokakta, 3 katlı bir apartmanın catı katından bır köpruyle ust taraftaki yola baglanarak, giriş katındaki esas kapının yanısıra,catıdan giriş yapıldıgını hayretle tespit ettim.

Bahcesinde bulunan organik erikleri torbaya koyarak satan mahallelinin arasından gecerken, bir kaç 'organik ev'in varlığıyla avundum. bahçelerinde meyva agaçları, pencerelerinden sardunyaların sarktığı bu evler pek sevimli göründü.

Hala tek tük kalan bu organik evlere sahip çıkılmaz ise, yıllar sonra kızım Kilyos'tan Sarıyer'e inerken anlattığım ucube binalardan başka bir şey göremeyecek korkarım.

güneşli günler
Nalan Polat