Biz GDO'lu gıdaların yönetilmesini değil, yasaklanmasını istiyoruz.
...ve diyoruz ki: bize katılın, GDO orucu tutun.
Yönetmelik ne derse desin, üzerinde GDO'suz yazanı arayın ya da organik ürünü tercih edin.
Düşünün ki raflardaki onca gıdaymış gibi yapan ürün siz satın almazsanız karlılığını yitirecek. Düşünün ki, gıdaymış gibi yapan onlarca kavanoz, kutu ve şişe siz satın almadığınızda üretenlerine birer zarar olarak geri dönecek.
Cebinizdeki o binbir güçlükle kazandığınız paranın alım gücüne güvenin.
Onu gerçek gıdaya yatırın.
...ve diyoruz ki: bize katılın, GDO orucu tutun.
Yönetmelik ne derse desin, üzerinde GDO'suz yazanı arayın ya da organik ürünü tercih edin.
Düşünün ki raflardaki onca gıdaymış gibi yapan ürün siz satın almazsanız karlılığını yitirecek. Düşünün ki, gıdaymış gibi yapan onlarca kavanoz, kutu ve şişe siz satın almadığınızda üretenlerine birer zarar olarak geri dönecek.
Cebinizdeki o binbir güçlükle kazandığınız paranın alım gücüne güvenin.
Onu gerçek gıdaya yatırın.
5 yorum:
Biz de tamamen aynı fikirdeyiz, hayatımızda bu ürünleri istemiyoruz. Sizin bu konudaki çabalarınıza ve verdiğiniz bilgilere de ayrıca çok teşekkür ederiz.
Bir de önerim olacak, yabancı GDO karşıtı sitelerde genellikle listeler yayınlanıyor, bizler de el birliğiyle benzeri bir liste hazırlayabilir miyiz? Ya da açık bir liste hazırlayıp, GDO'lu ürün kullanmayan firmaların bunu belgelemeleri karşılığında tercih edilenler listesine girmeye hak kazanması gibi bir oluşum mümkün olabilir mi?
Örneğin ben bir haberde 1996 yılından beri domates salçalarında bu tür sebzelerin kullanıldığını okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm ve o zaman diliminde sıklıkla tükettiğimiz tat konserve sanayiine bir mail attım. Kullanılan sebzelerin kaynağına ilişkin yanıtla birlikte bir de şirketin imzalı "declaration" belgesi geldi.
Jale
GDO evet sizin bahsettiğiniz gibi çok önemli bir konu.Güvenirliğinin ne olduğunu bilmediğiniz bir ürünün, yıllar sonra size nasıl geri döneceğini bilmeden tüketmek kadar kötü bir şey olamaz.Ben Gıda mühendisi olarak kesinlikle GDO lu ürünlere karşıyım.Yıllardır netleşmemiş,yasalaşmamış bir GDO problemi vardı.Herkes karşı ve bir çok laf söylüyor ama bunun için herhangi bir araştırma ve analiz söz konusu değildi. Bu yasanın tüketiciyi düşünmeden yapılan bir yasa olduğunu düşünüyordum.
Ama sonra yaptığım araştırma ve yetkili mühendislerden aldığım bilgi sonrasında yasanın aslında tüketici lehine bir çalışma olduğu gördüm.
Çünkü GDO aslında yıllardır belki de soframıza giriyormuş , hatta bu konuda yasal mevzuat olmadığından analiz isteminde bulunulmuyormuş.
İthalat yapılan tüm gıdalar TARIM İL MD lükleri tarafından mevzuatlarda geçen kimyasal,mikrobiyolojik analizler isteniyor ama GDO analizi istenmiyordu.Yani bir çikolatanın içindeki soya lesitininde GDO ANALİZ istenmiyordu.Ama biz bunları sürekli tüketiyorduk.Bu yasa ile birlikte ithalatçıların işini gittikçe zora soktu.
Çünkü artık mısır,soya .... ve bunlardan elde edilen tüm katkılar artık GDO analizi isteniyor .
Bu şu demek ; şimdiye kadar GDO lu ürün analizi diye bir şey yapılmıyordu, artık tehlikeyi tespit etme şansı var.Tehlike asıl bilmediğimiz ürünü tüketmek.Biz tüketiciler artık tespit yapılan ürünlere karşı hakkımızı aramamız gerekiyor.
@Zaman
Ama ayni yonetmelik ile, oranina onay verilmis urunlerin girisine de izin var! Yonetmeligi cikartanlarin anlattigi gibi degil. Iyi okumak, iyi ozumsemek gerek. Unutmadik 1 gecede kanun cikartip zengin olanlari, AVM AVM misir satanlari...
Tüm yazıklarınıza katılmakla birlikte, çözüm olarak "Organik Ürünlere yönelin"i Türkiye ekonomik koşullarında çok yetersiz buluyorum.
Türkiye'de kaç kişi kilosu 8-10 liradan (ve daha yukarısı, inanmayan Şişli Ekolojik Pazara bir gitsin, fiyatları karşılaştırsın)meyve-sebze alabilir. Böyle bir ekonomik özgürlük ne yazıkki sadece belli bir bir kesimin elindedir.
Asgari ücretlerle geçinen milyonlarca kişi ne yazık kı; kilosu 1 liradan hormonlu, ilaçlı, GDO'lu ürünleri almaya ve tüketmeye mecburdur.
Acı ama gerçek budur!...
sevgili domatiz,
organikten başka yol gösterebilmenizi isterim, zira bir diğer yol "yemeyin" demek olacak.
bu illa domates için geçerli olmayabilir ve hatta sivribiber ve hıyar ama dostum, geçen hafta buzdolabınızı boşaltırken ne çok yiyecek attığınızı en iyi siz biliyor olmalısınız.
daha az alalım, aldığımızın tamamını tüketmek üzere alalım ve hak ettiği parayı verelim. varsın cep telefonumuz iki gömlek eski model olsun.
di mi?
hürmetler,
D.
Yorum Gönder